GÜNEŞİ DEPOLAMAK

GÜNEŞİ DEPOLAMAK

Enerji hayatın kaynağı ve hayatın devamlılığının olmazsa olmaz şartı. İlkel insan ateşi keşfettiği andan itibaren enerjiye muhtaç olmuş ve insanlık yeni enerji kaynaklarını kullandıkça ilerlemiş ve diğer toplumlara üstünlük kurmuş. Hayvanların ve özellikle atın enerjisini kullanmayı öğrenen toplumlar bununla büyük devletler kurmuş. Daha sonra buhar gücünü ehlileştirenler ilerlemiş. Kömür temel enerji kaynağı olmuş. Kömür sonrası petrol, günümüze kadar kullanılan enerji kaynağı.

 

Enerji kaynaklarını ele geçirmek için savaşlar çıkıyor, ülkeler işgal ediliyor. Sadece enerji kaynakları değil, bu kaynakların dağıtım yolları üzerinde bile büyük mücadeleler hatta savaşlar çıkıyor.

 

Günümüze kadar insanlığın ilerlemesi genel olarak fosil enerjiyi kullanarak oldu. Fosil enerjiden başka kullanabileceğimiz bir şey yok mu? Olmaz mı? Başımızı kaldırınca gördüğümüz şey, yani Güneş, aslında en büyük enerji kaynağı. Canlıların  ana enerji kaynağı aslında Güneştir. Güneşi verimli kullanırsak çok büyük bir enerji kaynağı elde etmiş oluruz.

 

Dünyaya gelen Güneş enerjisinin çok büyük kısmı uzaya geri yansıyor ve kaybediliyor. Bu enerjiyi kullanabilsek sonsuz ve ucuz bir enerji kaynağımız olur. Son yıllarda artan miktarda Güneş panelleri ile bu enerjiden yararlanmaya çalışıyoruz. Güneş panelleri kendisine gelen enerjinin en fazla yüzde 30 kadarını elektrik enerjisine çeviriyor, bu teknolojinin daha geliştirilmeye ihtiyacı var.

 

Buna rağmen Güneş enerjisinin bir açmazı var, güneş yoksa enerji de yok. Halbuki insanların güvenilir ve sürekli enerjiye ihtiyacı var.

 

Enerji depolamak, hele büyük miktarlarda depolamak çok büyük bir sorun. Enerji depolama konusunda daha önce yazdığım yazıya gelen (https://www.alternatifarastirmalar.org/fazla-uretilen-elektrik-topraga-mi-veriliyor) olumlu tepkiler bu hususta diğer seçenekleri de aktarmak hususunda beni teşvik etti. Çünkü  ‘başka şekillerde enerji depolamak mümkün değil mi’ diye yoğun bir şekilde soruldu. Enerjiyi, özellikle güneş enerjisini gündüz fazla üretip, akşam olduktan sonra kullanmak için iki yeni teknolojiden daha bahsedeceğim.

 

İlk teknolojimiz, temiz bir enerji olan hidrojen depolama. Bu teknolojide gündüz güneşin yüksek verimde elektrik üretmeye imkan tanıdığı zamanlarında fazla üretilen enerji ile su elektroliz edilerek hidrojen üretiliyor. Üretilen hidrojen ve oksijen depolanıyor. Oksijen kolay satılan ve talebi olan bir madde, bu satılıyor kalan hidrojen ise akşamları yakılarak ısı ve elektrik üretiminde kullanılıyor. Hidrojenin yanması ile ortaya su buharından başka bir atık çıkmadığı için temiz bir enerji kaynağı olarak kullanılması mümkün. Bu yöntem her ölçekte kullanılabilir olması ile çok kullanışlı. Evlerde çatılara kurulacak paneller ile gündüz elektrik ve hidrojen üretilip gece üretilen hidrojen, bildiğimiz kombilerde yakılarak ısınma gerçekleştirilebilir. Elektrik üretmek için ise bunun için geliştirilmiş her güçte benzinli jeneratörün de hidrojen hiçbir fazladan değişiklik yapmadan kullanılabilir. Bu yöntem basitliği ile hemen uygulanabilir bir sistem sunuyor ve bir çok yerde kullanılıyor.

 

Geliştirme aşamasında olan Sıvı Güneş Enerjisi ise çok büyük gelecek vaat ediyor. Evet doğru okudunuz sıvı güneş enerjisi. Güneşi milyonlarca yıldır bitkiler enerjiye dönüştürüyor. Bunu nasıl yaptıklarını araştıran bilim adamları, bitkilerin güneş ışığını kimyasal tepkimelere sokarak bu dönüşümü yaptığını buldular. Bu yöntemi taklit ederek, kimyasal tepkimeler ile güneş ışığı sıvı hale getiriliyor, elde edilen sıvı içindeki enerji yeniden geri tepkimeye sokulup, istediğimiz zaman enerjiye yeniden sahip olmak mümkün oluyor.

 

Sıvı güneş enerjisi elde etmek için hidrojen, karbon ve azot bileşimi kullanılıyor. Güneş enerjisi bu bileşimi dönüştürüyor ve bu enerjiyi içinde hapsediyor. Elde edilen bu sıvı termo kimyasal tepkimeye geri sokulduğunda içindeki enerjiyi elektrik enerjisine çevirmek mümkün oluyor. Üstelik bu tepkimeyi sağlayacak düzenek çok küçük ebatlarda, yani cep telefonumuza dahi koyulabilecek bir ölçekte. Üstelik bu sıvı şu anda yapılan çalışmalar sayesinde 140 defa tekrar tekrar kullanılabilecek. Yapılacak geliştirmeler ile bu sıvının piller gibi en azından 800-1000 şarj adedine çıkarılması hedefleniyor.

 

Bu teknolojinin hali hazırda halledilmesi gereken iki sorunu var. Güneş enerjisi sıvısının ekonomik olabilmesi için daha fazla sayıda şarj edilmesi gerekli ve güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için durağan, stabil hale getirilmesi gerekiyor. Laboratuvar ortamı ile günlük kullanım şartları çok farklı olduğu için geliştirmeler devam ediyor. Ancak çok yakında kullanması mümkün olan bir çalışma olduğu ifade ediliyor. Tabiki bu çalışmaların ülkemizde, üniversitelerimiz tarafından da yapılması için gerekli teşviklerin yapılması şart.

Toplam Okunma Sayısı : 1186